İçeriğe geç

Çocuğum bana vurunca ne yapmalıyım ?

Çocuğum Bana Vurunca Ne Yapmalıyım? Aile, Toplum ve Güç İlişkileri Üzerine Sosyolojik Bir Okuma

Bir araştırmacı olarak her zaman şunu merak etmişimdir: Toplum, bireyi mi şekillendirir yoksa birey, toplumu mu? Aile içinde yaşanan küçük bir olay bile — örneğin bir çocuğun ebeveynine vurması — aslında çok daha geniş bir toplumsal dinamiğin parçasıdır. “Çocuğum bana vurunca ne yapmalıyım?” sorusu, yalnızca ebeveynlik sınavı değil; aynı zamanda toplumun güç, otorite ve sevgi kavramlarını nasıl inşa ettiğini sorgulayan derin bir toplumsal meseledir.

Toplumsal Normlar ve Gücün Öğretildiği Ev

Aile, sosyolojide birincil sosyalleşme alanı olarak kabul edilir. Yani çocuk, dünyayı önce evin içindeki roller ve ilişkiler üzerinden tanır. Bu nedenle bir çocuğun vurmak eylemi, sadece öfke ya da taklit değildir; toplumsal normların bir yansımasıdır. “Güç kimdeyse söz ondadır” anlayışı, toplumsal yapının her katmanında yeniden üretilir. Çocuk da bunu, en yakından gözlemlediği alan olan ailede öğrenir.

Toplum, gücü genellikle otoriteyle ilişkilendirir. Ebeveynin çocuğa vurması “disiplin” olarak görülürken, çocuğun ebeveyne vurması “saygısızlık” olarak değerlendirilir. Bu ikili yapı, toplumsal düzenin nasıl işlediğine dair sessiz ama güçlü bir göstergedir. Bu nedenle ebeveyn, çocuğunun saldırgan davranışına tepki verirken sadece duygusal değil, toplumsal kodlarla da hareket eder.

Cinsiyet Rolleri: Erkekler ve Kadınlar Nasıl Farklı Tepki Veriyor?

Toplum, erkekleri genellikle yapısal işlevler üzerinden tanımlar: koruyan, yöneten, sınır çizen. Bu nedenle bir erkek ebeveyn, çocuğunun vurma davranışını çoğunlukla otoriteye meydan okuma olarak algılar. Tepkisi de yapısal olur; “kuralları hatırlatmak”, “disiplin koymak” gibi eylemler ön plana çıkar. Burada güç, ilişkiden değil, düzenin korunmasından doğar.

Kadınlar ise toplumsal olarak ilişkisel bağların temsilcisidir. Anne, çocuğun davranışını çoğu zaman duygusal bir çağrı olarak yorumlar: “Bana neden kızdın?”, “Canın mı yandı?”, “Bir şey mi istiyorsun?” sorularıyla ilişkiyi onarmaya çalışır. Kadının tepkisi, toplumsal olarak “şefkat”le kodlanmış bir alanın içindedir. Bu fark, sadece biyolojik değil, kültürel bir üretimdir.

Kültürel Pratikler: Şiddet, Disiplin ve Sessizlik Üzerine

Birçok kültürde çocukluk dönemi, kontrol edilmesi gereken bir “taşkınlık” olarak görülür. Oysa çocuğun vurma eylemi, çoğu zaman bir ifade biçimidir. Duygularını kelimelerle ifade edemeyen çocuk, bedeniyle konuşur. Bu noktada sosyolojik olarak şu soruyu sormak gerekir: Çocuğun davranışı mı şiddetlidir, yoksa toplumun şiddet tanımı mı sınırlıdır?

Bazı toplumlarda, ebeveynin otoritesi kutsaldır; çocuk, ebeveynine fiziksel tepki verdiğinde bu durum “aileye saygısızlık” olarak damgalanır. Ancak daha eşitlikçi kültürlerde bu tür davranışlar “duygusal taşkınlık” olarak değerlendirilir ve iletişimle çözülmeye çalışılır. Kültür, burada bir mercek işlevi görür: Aynı davranış, farklı toplumlarda farklı anlamlara bürünür.

Güç İlişkilerini Dönüştürmek: Şiddetsiz Disiplinin Sosyolojisi

“Ne yapmalıyım?” sorusunun cevabı, bireysel olduğu kadar toplumsaldır. Çocuğun vurma davranışına sert bir karşılık vermek, çoğu zaman döngüyü sürdürür. Sosyolojik açıdan daha anlamlı olan, gücün yeniden tanımlanmasıdır. Güç, korku değil, anlayış üzerinden kurulmalıdır.

Bu noktada ebeveynin yapabileceği en etkili şey, çocuğun duygusunu isimlendirmesine yardımcı olmaktır. “Kızgınsın çünkü oyun bitti” ya da “Canın sıkıldı, o yüzden vurdun” gibi ifadeler, çocuğun duygusal okuryazarlığını geliştirir. Böylece çocuk, toplumsal bir güç oyununa değil, duygusal bir farkındalık sürecine girer.

Toplumun Aynası Olarak Aile: Mikrodan Makroya Bir Okuma

Aile içindeki her etkileşim, toplumsal düzenin küçük bir yansımasıdır. Ebeveyn ve çocuk arasındaki güç ilişkisi, aslında devlet ile vatandaş, işveren ile çalışan, erkek ile kadın arasındaki güç dengesizliklerinin minyatür bir modelidir. Bu yüzden “çocuğum bana vurdu” anı, sadece ebeveynlik değil, toplumsal adaletin, eşitliğin ve iletişimin de test edildiği bir andır.

Sonuç: Küçük Ellerde Büyük Sorular

Bir çocuk size vurduğunda, o sadece canınızı değil, aynı zamanda toplumsal bir soruyu da yüzünüze çarpar: Gücü nasıl kullanıyoruz? Disiplin mi, diyalog mu? Otorite mi, anlayış mı?

Bu soruların cevabı, toplumun geleceğini şekillendirecek. Çünkü çocuklar, yalnızca birey olarak değil, toplumun yeni değerlerinin taşıyıcılarıdır. Onlara nasıl davrandığımız, aslında nasıl bir toplum istediğimizi anlatır.

Sevgili okur, siz ne düşünüyorsunuz? Çocuğunuzun öfkesini nasıl okudunuz, toplumsal roller bu okumayı nasıl etkiledi? Deneyimlerinizi yorumlarda paylaşın; çünkü her hikâye, toplumsal bilincin bir parçasıdır.

8 Yorum

  1. Ozan Ozan

    *Çocuğu dinlemek, sevgi ve ilgi göstermek işe yarar: Sinirlenen, kızan çocuğu önce sakinleştirmek ve kendini ifade etmesine izin vermek gerekir. Sinirine sinirli davranışlarla karşılık vermeyin, onu dinleyin. Bu sırada akıl vermeyin, suçlayan bir ifade kullanmayın, bırakın önce anlatıp içini boşaltsın. 15 Şub 2016 Hırçın Ve Saldırgan Çocuklara Nasıl Davranılmalı? – Ev Öğretmeni Ev Öğretmeni hircin-ve-saldirgan-cocu… Ev Öğretmeni hircin-ve-saldirgan-cocu…

    • admin admin

      Ozan! Görüşleriniz, yazının ana mesajını daha net ifade etmemde yol gösterici oldu, teşekkür ederim.

  2. Gülay Gülay

    Birinci önceliğiniz çocuğa tutarlı yaklaşmaktır. Çocuğunuza doğrudan engeller koyma yerine seçenekler sunun. Yeni seçenekler sunarak onu yönlendirmek her zaman, “hayır”, “olmaz”, “asla” gibi sözlerden daha etkilidir ve çocuğun uyumunu arttırır. Çocuğunuza karşı eleştirel davranmayın, hatalarını yüzüne vurmayın. Söz Dinlemeyen Çocuklar – Antalya Psikiyatri Merkezi Antalya Psikiyatri Merkezi soz-dinlemeyen-coc… Antalya Psikiyatri Merkezi soz-dinlemeyen-coc…

    • admin admin

      Gülay! Fikirlerinizin tamamına katılmasam da minnettarım.

  3. Şirin Şirin

    Çoğunlukla da bu duygu: korkudur . En başta ve en önemli bilmeniz gereken şu ki; çocuğunuz sizi yada bir başkasını incitmek istemiyor. Sizin zihninizdeki ‘kötü çocuğa’ dönüşmeyi hiç istemiyor. Cezaya ihtiyacı yok, aslına bakarsanız ceza ve düşünme molaları vurma davranışını pekiştirebilir. 6 Şub 2018 Çocuğunuz Vurduğunda.. – Attachment Parenting Turkiye Attachment Parenting Turkiye cocugun… Attachment Parenting Turkiye cocugun… Çoğunlukla da bu duygu: korkudur .

    • admin admin

      Şirin! Sevgili katkı veren dostum, sunduğunuz öneriler yazıya açıklık kazandırdı, konunun daha kolay anlaşılmasına yardımcı oldu ve çalışmayı derinleştirdi.

  4. Ayhan Ayhan

    Güzel bir dille ve sakince bu davranışın yanlış bir şey olduğunu belirtilmeli ve bir daha yapmamasını istenmelidir. Çocuğun saldırgan davranışlarla bir şey yaptırmak istediğinde istediği şey yapılmamalıdır. Çocuğu saldırgan davranışlar sergilemesine neden olan konudan veya ortamdan uzaklaştırmakta önemlidir. Çocuklarda Saldırganlık – Vurma Davranışı – Psikoterapi Atölyesi Psikoterapi Atölyesi konular cocuklard… Psikoterapi Atölyesi konular cocuklard…

    • admin admin

      Ayhan!

      Önerileriniz yazının mesajını güçlendirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort bonus veren siteler
Sitemap
vdcasino girişsplash